Robin George Collingwood (1889 – 1943), İngiliz filozof, tarihçi ve arkeologdur. Özellikle tarih felsefesi alanındaki çalışmalarıyla tanınır. Tarihsel anlama, sanatsal ifade ve metafizik üzerine özgün fikirler geliştirmiştir.
Collingwood, 22 Şubat 1889'da Lancashire'da doğdu. Sanatçı ve akademisyen olan ailesi, onun entelektüel gelişiminde önemli bir rol oynadı. Babası, ressam ve yazar olan W.G. Collingwood'du. Rugby School'da eğitim gördükten sonra Oxford Üniversitesi'ne bağlı University College'da klasik edebiyat okudu. Öğrenim hayatı boyunca felsefe, tarih ve arkeolojiye ilgi duydu.
Collingwood, 1912'de Oxford Üniversitesi'nde felsefe öğretmeye başladı ve ömrünün büyük bir kısmını burada geçirdi. 1934'te John Alexander Smith'in yerine Wykeham Felsefe Profesörü olarak atandı. Akademik kariyeri boyunca çeşitli yayınlar yaptı ve İngiliz felsefe camiasında saygın bir figür haline geldi.
Collingwood'un felsefesi, idealist gelenekten etkilenmiştir. Özellikle Benedetto Croce'nin düşüncelerinden etkilenmiş ve tarihselciliği savunmuştur. Çalışmalarında bilginin doğası, tarihin anlamı ve sanatın rolü gibi temel felsefi sorulara odaklanmıştır.
Collingwood'un tarih felsefesi, onun en önemli katkılarından biridir. "Tarih Tasarımı" (The Idea of History) adlı eseri, bu alandaki temel metinlerden biri olarak kabul edilir. Collingwood'a göre tarih, geçmiş olayların basit bir kaydı değil, aksine tarihçinin geçmişi yeniden düşünme ve anlama sürecidir. Tarihçi, geçmişteki aktörlerin düşüncelerini yeniden canlandırmaya çalışır. Bu süreci "düşünceyi yeniden sahneleme" (re-enactment of thought) olarak tanımlar. Ona göre, "tüm tarih düşünce tarihidir." Tarihsel bilgi, salt olgusal bilgi değildir; aynı zamanda geçmişteki insanların düşüncelerini ve motivasyonlarını anlamayı içerir.
Collingwood'un sanat felsefesi, "Sanatın İlkeleri" (The Principles of Art) adlı eserinde ayrıntılı olarak açıklanmıştır. Collingwood, sanatın sadece bir zevk nesnesi olmadığını, aynı zamanda bir ifade biçimi olduğunu savunur. Ona göre, gerçek sanat, sanatçının duygularını ve deneyimlerini ifade etme sürecidir. Sanat, bir "hayal gücü" (imagination) eylemidir ve izleyicinin bu ifadeyi anlamasıyla tamamlanır. Collingwood, sanatın propaganda veya eğlence gibi pratik amaçlara hizmet etmesini eleştirir.
Collingwood, metafiziği "mutlak varsayımların bilimi" olarak tanımlar. Ona göre her çağın, düşünce ve eylemlerimizi yönlendiren bir dizi temel varsayımı vardır. Metafizik, bu varsayımları analiz etmeyi ve anlamayı amaçlar. Collingwood, "Metafizik Üzerine Bir Deneme" (An Essay on Metaphysics) adlı eserinde bu konuyu detaylı bir şekilde ele alır.
R.G. Collingwood, 20. yüzyılın önemli filozoflarından biridir. Tarih felsefesi, sanat felsefesi ve metafizik alanlarındaki çalışmaları, günümüzde de ilgiyle okunmakta ve tartışılmaktadır. Özellikle tarihselcilik ve tarihsel anlama konusundaki fikirleri, tarih araştırmalarına önemli katkılar sağlamıştır. Quentin Skinner gibi pek çok düşünür, Collingwood'un çalışmalarından etkilenmiştir.
Collingwood'un felsefesi, bazı eleştirilere de maruz kalmıştır. Özellikle tarih felsefesindeki "düşünceyi yeniden sahneleme" kavramı, eleştirmenler tarafından geçmişe dair kesin bilgiye ulaşmanın imkansızlığı nedeniyle sorgulanmıştır. Ayrıca, sanat felsefesindeki bazı görüşleri de eleştirilmiştir.
R.G. Collingwood, 9 Ocak 1943'te Coniston, Lancashire'da hayatını kaybetti. Ardında zengin bir felsefi miras bırakmıştır.